Kuşkusuz, sevdiklerimize duygularımızı anlatabilmenin en etkili yolu şiir sözleridir. İnsan aşık olunca mutlaka sevgilisine güzel sözler söylemek ister. Bu noktada şiirler en etkili yardımcı haline gelir. Aşk ile şiirlerin birleştiği sayfamızda en güzel şiir sözlerini bulabilir ve paylaşabilirsiniz.
Şiirler tabi ki sadece sevgiliye söylenmez. Anneye, bir arkadaşa duygularınızı iletebilmeniz için sizlere aşağıda alıntı yaptığımız uzun şiir sözleri göreceksiniz. Aşkınızı anlatırken bu içeriklerimizi sosyal medya hesaplarınızda da paylaşabilirsiniz.
İnansaydım,
Bir ömür beklerdim gelmeni..
Ve inan,
Saydım,
Bir ömür geçti beni sevmeyeli.
– Özdemir Asaf
“Bir eylül akşamı sev beni
Yıldızlar gökyüzüne yakışsın
sen yanına”
– Turgut Uyar
Değmiyor bazen,
uğruna yorulduklarımız..
– Nazım Hikmet Ran
“Sen; aklım ve kalbim arasında kalan
en güzel çaresizliğim.”
– Cemal Süreya
Ben aşk nedir bilmem, Eski kafalıyım.
Bir seni bilirim.. Bir de adın geçince sıkışan kalbimi
– Atilla İlhan
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
-Özdemir Asaf
Kursak diye bir yer var
Heveslerim…hayallerim…
sevdiklerim…Hepsi orada
Gece sana bir ay,
Bana ise yıldızları vadediyordu.
“Uyuma” diyordu
“Uyuma bütün bu düşler senin.”
Sanki kirpiği boyanmış
Sürmelenmiş gibi bakıyordu
Sokak lambaları.
Seni düşünmemek için
Delirmece oynuyordum,
Kim kimi delirtirse?
Adımlarımı sayıyordum,
Saymaca oynuyordum,
Seninkileri de sayıyordum
Seninkiler yoktu.
Sahi sabah saatin kaçı bilmiyorum?
Ben oturmuşum
Masa başında,
Geceye
Şiir yazıyorum.
Aklıma gelince arada birde
Söyleniyorum,
Sabah sabah hemde.
Söylenmece oynuyorum,
İçimden geldiği gibi,
Engel tanımadan, utanmadan,
Hesapsız, kitapsız,
Bir sana,
Bir tek sana…
Uğultular, sesler vardı,
Öfkesi gözünden taşmış gibi
zaman,
Gölgeliyordu gündüzümü,
“De derdini” diyordu,
Ses yok,
Çığırtkan çocuk içime kaçmıştı,
öfkesini, kibrini kim çeksin şimdi
O çığırtkan çocuğun?
Senin benim sol göğsümde hançerin kaldı,
Düşte de olsa,
Gece de olsa,
Gel al hançerini…
Mine Yılmaz Sevinç
15 Şubat 2024
Birkaç dakika içinde mağazamız kapanacaktır anonsunu
duyuyordum,
Son birşey daha almalıyım diye düşünürken
Durulmuyordu içimdeki fırtına.
Neden neyin acısını çıkarıyordum?
Alışveriş,
Pazarlar ,
Piyasalar,
Önümde.
Seni düşünüyordum
Gördüğüm bütün esvapların içinde,
Pek bi yakışır diye.
Herkes sevgilisine bir şeyler alıyordu
Bazıları karısına, kocasına.
Ben bilemiyordum
Ne alacağımı?
Sevgi alsam biraz,
Belki sevmeyi öğrenir.
Bence bütün sevgililere sevgi yeter
Sevgi besler,
Sevgi sarar,
Sevgi kuşatır.
Sevgililer gününe ihtiyaç duymaz.
Umutsuzdum,
Çok uzak bir olaydı,
Sevgililer gününde hediye almak bir sevgiliden,
Bir sevgiliye hediye almak yahut,
Unutulmaya yüz tutmuş birşeydi
Ah gençlik ah,
Keşke hiç geçmeseydin!
Mine Yılmaz Sevinç
14 Şubat 2024
Özlemek diye bir kelime var her şeyin değerini öğretiyor.
Mine Yılmaz Sevinç
Ben ağlatmadım o serçeyi,
Kaldırımlarda beni bekle demedim.
Özlemi kağıda ben yazmadım,
Kalemle dostluğum çok eski değil.
Masumum,
Savunmamı talep ediyorum,
O serçenin adaletine sığınıyorum.
Gözlerine ilk ben bakmadım,
Bakışlarım kurşuni değildi, maviydi, derindi.
Hasreti geceye ben yazmadım,
Karanlıkla dostluğum çok eski değil,
Senden sonra
Ay terketti gecelerimi,
Yıldızlardan medet umuyorum.
Aşkı anlasaydı bu bünye,
Doktora ne hacetti?
Derdi anlasaydı yürek,
Dermanı ne gerekti?
Aşk terketti çocuk bizi,
Tekrar sever mi gülüşüne sığındığım yar,
Görünür mü çeşme başında,
Almaz mı bir selamımı
Dünyamın rengi yar?
Sevdirir mi yeniden bu sabahları?
Ortaya karışık bir şiir sözü ister misin. İşte;
Geceyi ateşe veriyorum,
Gözlerinin kasırgasında.
Gönül borcum var,
Geçmiş zamanlara…
Harcamak istiyorum ,
Tüm, tümceleri..
Nasıl bir adaletsizliksin,
Sen böyle..
Ve ben, nasıl inadına,
Aşkına eşkiyayım öyle..
Hatıraların arasına sıkıştırılmış ,
Kurumuş gülüm müsün.
Sesin soluğun çıkmıyor,
Sağmısın,
Ölümüsün..
Kimseye göstermeye kıyamadığım,
Doğum lekem misin.
İllegal zamanların,
Legal direnişimisin..
Ve ben sokakta üstü başı yırtık,
Adammıyım senin gönlün de..
Senin ile hiç alakası olmayan,
Uzaktan dâhi tanımadığın bir günah çocuğu muyum yüreğinde..
Saçlarında,
Yıldızları kucaklamışım.
Dünyayı kollarımın arasına almışım.
Gelmişim ,
Kaybettiğim saç tokanda takılı kalmış aklım…
Konuştuğun da mazide ki hata olmuş , adım..
Sustuğunda , tutmuş benim sana ahım..
Cismimin hayallerin deki rengi,
Kül rengi gri..
Ne zamandan beri,
Batıdan doğuyor bu sabah güneşi..
Senin yüzünden,
Geceyi, mahpusa koymuşum.
Mazimi ,koynuma doldurmuşum.
Ama gem vuramamışım yinede,
Umutlara..
Gönlüm deli taylar gibi.
Başını alıp gidiyor sarı çiçekli kırlara…
Ayak seslerin tak ,tak, çınlıyor kulaklarım da.
Toza dumana katıyorlar yüreğimi..
Üstüme basa basa koşuyorlar dört nala..
Satıyorum yüreğimi ekmek davasına.
Gün tepeye gelmeden yetiştiriyorum
Tazecik simitlerimi..
Ve sonra karşıya geçip seyrediyorum.
Hayatımı,alt yazılı bir film gibi.
Mevlana’dan bir şiir sözü duymak ister misin? İşte;
Göğün göğsünü açmışlar bir beni,
Bir seni yağdırmışlar yağmur damlası diye,
Sen benim toprağıma,
Ben senin toprağına düşmüşüz.
İklim iklim yayılmışız,
Bitki örtüsü olmuşuz,
Bozkır gibi anladın mı?
Sen de buna inandın şimdi değil mi?
İnanma yok öyle bir şey
Sözcüklerim tükendi,
Cümlelerde bi başı boşluk,
Anlatmaya çalışıyorum
Çok sevdim işte seni,
Zamanın ve mekanın üzerinde,
Olanların ve olmayanların üzerinde,
Kıymetini bilerek senin
Ve
Yeniden yaşamanın
Çok sevdim seni,
Söyleyiverdim bak,
Göğün göğsü işte şimdi yarıldı.
Gayri sen
istersen ya geri dik
Ya da gel
İslanalım delice.
Gayri
Ya sev
Ya da savur küllerimi
Denize doğru.
Beni bir hoş seda bil
Sedaların içinde
Bir tebessüm bil sadece.
Sonrası yok sevdiceğim
Sonrası yok,
Mevsim kelebekler mevsimi,
İklim sen.
Ben mevsimden taştım seninle.
Karanfili zorluyordu yaşam,
İlla,
Baharı karşılayan lila renkli leylak olacaksın diye,
Karanfil karanfildi,
Dosta giderdi,
Hattı kalırdı meydanda,
Lila renkli leylak olmak
Ona düşmezdi
Aşiyan sokaktaki bir çiçekçinin ön sırasında
Ya da havuz başında.
Hey gidi karanfil,
Örselenmişse de,
İncinmişse de kılıkırk yarmış,
Eliyle eteğiyle,
Dünüyle bugünüyle,
Sevilmiş…
Kaldır yüzünü,
Savrulma zamana,
Sakla kokunu en güzel bahara,
Açarsın en umulmadık anda,
Bir şiirde,
Bir ömürde,
Bir gönülde…
Çıkrığı bozuk bir kuyuydu hayat,
Ne zaman su almaya kalksak
İplerini kaçırdığımız…
Mine Yılmaz Sevinç
10 Şubat 2024
Yüreği yetmeyenlere peşkeş çekiliyordu
En güzel aşklar
Ve
Soluklar tükeniyordu
Kuytu köşelerde.
Bir çay diyemeyecek kadar
Yorgundu bu sabah belki de,
Güneş sızamıyordu göğüs kafesine artık,
Yürek acıtan
O insancık,
Ali ,Veli, Ayşe, Aliye, Menekşe ne farkeder?
Herkes,
Hepimiz aynı değil miyiz?
İlk sattığımız şey aşk değil mi?
Yanlış hesap Bağdat’tan döner de,
Yanlış sevda nereden döner?
Sevdanın yanlışı olur mu, de hele?
Gün geceye kavuşur kavuşmasına da,
Ya ben sana kavuşur muyum?
Sen de özledin mi beni, de hele?
Dumanı içime kaçar içtiğim tütünün de,
Ya sen ne diye kaçarsın benden?
Utanan yüzünün alını seveyim mi, de hele?
Ihlamurlar çiçek açtı, kokarlar mı sana da,
Birlikte koklasak mı bir ağacın altında?
Baharı da getirelim mi gülüm, de hele?
De gülüm de hele,
Baharı da getirelim mi hem de zemheride?
Zamandı en büyük plancı,
Bizim planlarımız
Çuvallıyordu yanında.
Tükürdüğümüzü yalatıyor,
Sevmediğimizi sevdiriyor,
Sevdiğimizi unutmaya zorluyordu.
Zamanında planları vardı elbet,
Sen koşarken o sinsi sinsi gülüyordu,
Ayağına çelmeyi atıveriyordu
Ki aslında
İleride daha büyük ve
Yaralayıcı bir şekilde düşmeyesin diye.
Hele de kıymetini bilmediğimiz
Güzellikleri
Öyle güzel alıyordu ki bizden,
Rüzgarını bile haketmediğimizi anlıyorduk.
Sen zamana bırak olmayan şeyleri
Zaman alsın gitsin,
Demek ki senin olmamış,
Olmaya niyeti yokmuş.
Anın ve yanında olanların kıymetini bil.