1. Anasayfa
  2. Genel
Trendlerdeki Yazı

Türk Edebiyatı’nın En Dokunaklı 25 Aşk Şiiri

Edebiyatımızın ünlü şairlerinden vazgeçilmez eserler. En iyilerini sizin için derledik.

Türk Edebiyatı’nın En Dokunaklı 25 Aşk Şiiri
türk edebiyatı şairleri
0

Geçmişten geleceğe taşınan çok değerli ve uzun yıllar yaşayan edebiyat şiirleri önemli kalemler tarafından yazıldı. Çok eski şairlerin yazdığı edebiyat şiirleri kısa olarak aşağıda sizlerle buluşuyor. Şiirlerimizi her platformda ücretsiz olarak paylaşabilirsiniz. İşte kısa şiirler edebiyat konulu şiirlerimizin en dokunaklı 25 tanesi;

  • Laminia – Özdemir Asaf
  • Bağlanmayacaksın – Can Yücel
  • Karasevda – Cahit Sıtkı Tarancı
  • Bir Gün Sabah Sabah – Turgut Uyar
  • Her Şey Sende Gizli – Can Yücel
  • An Gelir – Attila İlhan
  • Hatırlama – Ahmet Hamdi Tanpınar
  • Adım Sonbahar – Atilla İlhan
  • Otuzyedi Gün Kaç Gündür – Turgut Uyar
  • Mendilimde Kan sesleri – Edip Cansever
  • Yaş Otuz beş – Cahit Sıtkı Tarancı
  • Ben Senden Önce Ölmek İsterim – Nazım Hikmet
  • Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın
  • Ben Uyandım Bir Aşk Demekti Bu Dünyada – İlhan Berk
  • Sabah – Ahmet Hamdi Akpınar
İlgili:  Ünlü Şairlerden Aşk Şiirleri

1. Laminia – Özdemir Asaf

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

türk edebiyatı şiirleri - laminia - özdemir asaf
türk edebiyatı şiirleri – laminia – özdemir asaf

2. Bağlanmayacaksın – Can Yücel

Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan bir şeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

türk edebiyatı şiirleri - Bağlanmayacaksın - Can Yücel
türk edebiyatı şiirleri – Bağlanmayacaksın – Can Yücel
İlgili:  Aşka Dair En Anlamlı Şiirler

3. Karasevda – Cahit Sıtkı Tarancı

“Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlerde yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?“

türk edebiyatı şiirleri - Karasevda – Cahit Sıtkı Tarancı
türk edebiyatı şiirleri – Karasevda – Cahit Sıtkı Tarancı

4. Bir Gün Sabah Sabah – Turgut Uyar

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç’ten.
Fabrika düdükleri ötmektedir.

türk edebiyatı şiirleri - Bir Gün Sabah Sabah - Turgut Uyar
türk edebiyatı şiirleri – Bir Gün Sabah Sabah – Turgut Uyar

5. Her Şey Sende Gizli – Can Yücel

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…

türk edebiyatı şiirleri - Her şey Sende Gizli - Can Yücel
türk edebiyatı şiirleri – Her şey Sende Gizli – Can Yücel
İlgili:  En Çok Okunan Sayfalarımızdan: Etkileyici Şiirler

6. An Gelir – Attila İlhan

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır
kaf dağı’nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları

evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
-lâ ilâhe illallah-
kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatli bir bombadır patlar
an gelir

türk edebiyatı şiirleri - An Gelir - Attila İlhan
türk edebiyatı şiirleri – An Gelir – Attila İlhan

7. Hatırlama – Ahmet Hamdi Tanpınar

Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak,
Rüyalar kadar sade, güzeldin,
Baş başa uzandık günlerce ıslak
Çimenlerinde yaz bahçelerinin.

Ömrün gecesinde sükûn, aydınlık
Boşanan bir seldi avuçlarından,
Bir masal meyvası gibi paylaştık
Mehtabı kırılmış dal uçlarından.

türk edebiyatı şiirleri - Hatırlama - Ahmet Hamdi Tanpınar
türk edebiyatı şiirleri – Hatırlama – Ahmet Hamdi Tanpınar

8. Adım Sonbahar – Atilla İlhan

nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır

oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar

türk edebiyatı şiirleri - Adım Sonbahar - Atilla İlhan
türk edebiyatı şiirleri – Adım Sonbahar – Atilla İlhan

9. Otuz yedi Gün Kaç Gündür – Turgut Uyar

– ama siz ne kadar sayarsanız o kadar
bu yaşta hakkım yok ki mutlu olmaya
her şey taze ve güzel
ve çılgın olmaya hazır
benim,
– ama her yaşta mutlu olmaya hakkı vardır insanın
peki, o zaman insanın kalbi nerdedir
Atina’da mı, İskenderiye’de mi
İ.S. 1900’de Azapkapı’da mı İstanbul’da
– ama insan kalbinin içindedir

İlgili:  Az Bilinen Aşk Şiirleri
türk edebiyatı şiirleri - Otuz yedi Gün Kaç Gündür - Turgut Uyar
türk edebiyatı şiirleri – Otuz yedi Gün Kaç Gündür – Turgut Uyar

10. Mendilimde Kan sesleri – Edip Cansever

Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.

Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.

türk edebiyatı şiirleri - Mendilimde Kan sesleri - Edip Cansever
türk edebiyatı şiirleri – Mendilimde Kan sesleri – Edip Cansever

11. Yaş Otuz beş – Cahit Sıtkı Tarancı

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.”

türk edebiyatı şiirleri - Yaş Otuz beş - Cahit Sıtkı Tarancı
türk edebiyatı şiirleri – Yaş Otuz beş – Cahit Sıtkı Tarancı

12. Ben Senden Önce Ölmek İsterim – Nazım Hikmet

“Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi, beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin…
Fedakarlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.”

türk edebiyatı şiirleri - Ben Senden Önce Ölmek İsterim - Nazım Hikmet
türk edebiyatı şiirleri – Ben Senden Önce Ölmek İsterim – Nazım Hikmet

13. Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın

“Ölürüz diye mi üzülüyoruz?
Ne ettik, ne gördük su fani dünyada
Kötülükten gayri?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,
Ölünce biz de iyi adam oluruz;
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
Hepsini unuturuz.”

türk edebiyatı şiirleri - Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın
türk edebiyatı şiirleri – Orhan Veli Kanık – Ölüme Yakın

14. Ben Uyandım Bir Aşk Demekti Bu Dünyada – İlhan Berk

Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada
-Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi.
Karaydım, kâğıt gibiydim yaşamalarda
Adım görseniz her gün o denizlerdeydi
Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır’da.

Ben vurdum sevilere belli değil miydi
Bin yıl seni açtım işte yalnızlığımda.
Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi
Bir aşk demekti bu dünyada.

Bir zamanlar yalnızlık güzeldi Mısır’da
Seninle yepyeni bir göktü gidilirdi
Baktım mı, büyürdü bir zambaktı anımda
Şimdi bir gölgedir uzar ovalarımda
Böyle uyanırdım ya uyanmak değildi
Bir aşk demekti bu dünyada.

türk edebiyatı şiirleri - Ben Uyandım Bir Aşk Demekti Bu Dünyada - İlhan Berk
türk edebiyatı şiirleri – Ben Uyandım Bir Aşk Demekti Bu Dünyada – İlhan Berk

15. Sabah – Ahmet Hamdi Akpınar

Serin rüzgârlara pencereni aç!
Karşında fecirle değişen ağaç,
Bak, seyret ağaran rengini ufkun
Mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
Bırak saçlarınla oynasın rüzgâr.
Gümüş çıplaklığı bir başka bahar
Olan vücudunu ondan gizleme.
Ne varsa hepsini boyun, saç, meme,
Esîrden dudaklar okşasın sevsin
Mademki geceden daha güzelsin!

türk edebiyatı şiirleri - Sabah - Ahmet Hamdi Akpınar
türk edebiyatı şiirleri – Sabah – Ahmet Hamdi Akpınar

16. Sevgilim – Cemal Süreya

Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor
Ben seni düşünüyorum, seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.
Günümüz, ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Trenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.
Her şey biliyor, her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi
Üstüne titrediğimi
Geldiğimi
Gittiğimi
Hadi!

türk edebiyatı şiirleri - Sevgilim – Cemal Süreya
türk edebiyatı şiirleri – Sevgilim – Cemal Süreya
türk edebiyatı şiirleri - Sevgilim – Cemal Süreya 2
türk edebiyatı şiirleri – Sevgilim – Cemal Süreya 2

17. Kimi Sevsem Sensin – Atilla İlhan

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet
sarışın başladığım esmer bitiyor
anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli
dudakları keskin kırmızı jilet
bir belaya çattık / nasıl bitirmeli
gitar kımıldadı mı zaman deliniyor
kimi sevsem sensin / hayret
kapıların kapalı girilemiyor


kimi sevsem sensin / senden ibaret
hepsini senin adınla çağırıyorum
arkamdan şımarık gülüşüyorlar
getirdikleri yağmur / sende unuttuğum
hani o sımsıcak iri çekirdekli
senin gibi vahşi öpüşüyorlar
kimi sevsem sensin / hayret
in misin cin misin anlamıyorum…

türk edebiyatı şiirleri -Kimi Sevsem Sensin – Atilla İlhan
türk edebiyatı şiirleri -Kimi Sevsem Sensin – Atilla İlhan

18. Seni Saklayacağım – Özdemir Asaf

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere
Dalacaksın…
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır
Harcayacaksın…
Seni yaşayacağım, anlatılmaz
Yaşayacağım gözlerimde
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya
Bakacaksın
Gözlerimi kapayacağım
Anlayacaksın…

türk edebiyatı şiirleri -Seni Saklayacağım - Özdemir Asaf
türk edebiyatı şiirleri -Seni Saklayacağım – Özdemir Asaf

19. Sessiz Gemi – Yahya Kemal Beyatlı

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

türk edebiyatı şiirleri - Sessiz Gemi - Yahya Kemal Beyatlı
türk edebiyatı şiirleri – Sessiz Gemi – Yahya Kemal Beyatlı

20. Gidişini Anlatıyorum – Rıfat Ilgaz

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek için
Saçlarını, gözlerini, ellerini
Neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya
Her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak
Termometrede yükselen çizgi çizgi
Kim bilir nerelerde soğuyorsun
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen
İnsan insan bakan gözbebeklerin
Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta
Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder
Ne gelirse onlardan gelir bana
Çalışma gücü yaşama direnci
Mutluluk gibi kazanılması zor
Mutluluk gibi yitirilmesi kolay
Bir açarsın ki mutluyum
Bir kaparsın her şey elimden gitmiş

türk edebiyatı şiirleri - Gidişini Anlatıyorum - Rıfat Ilgaz
türk edebiyatı şiirleri – Gidişini Anlatıyorum – Rıfat Ilgaz

21. Aşk – Cemal Süreya

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

türk edebiyatı şiirleri - Aşk - Cemal Süreya
türk edebiyatı şiirleri – Aşk – Cemal Süreya

22. Ben Sana Mecburum – Attila İlhan

ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum

ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski İstanbul mudur?
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
eski zamanlardan bir Cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziranda mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
belki Yeşilköy’de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..

türk edebiyatı şiirleri - Ben Sana Mecburum - Attila İlhan
türk edebiyatı şiirleri – Ben Sana Mecburum – Attila İlhan

23. İstanbul’u Dinliyorum – Orhan Veli

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul`u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul`u dinliyorum.

türk edebiyatı şiirleri - İstanbul'u Dinliyorum - Orhan Veli
türk edebiyatı şiirleri – İstanbul’u Dinliyorum – Orhan Veli

24. Gazel (Beni Candan Usandırdı) – Fuzûlî

GAZEL – I –

Beni candan usandırdı, cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan, murâdım şem’i yanmaz mı?

Sevgili, cefası ile beni candan usandırdı, cefa etmekten kendisi usanmaz mı?
Ahımın ateşinden gökler yandı, muradımın mumu hâlâ yanmaz mı?

Kamu bîmârına cânân, deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman, beni bîmarı sanmaz mı?

Sevgili bütün aşk hastalarının derdine deva ihsan eder
Bana niçin çare bulmuyor, yoksa beni hasta sanmaz mı?

Şeb-i hicran yanar cânım, döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım, gara bahtım uyanmaz mı?

Ayrılık gecesinde canım yanar, ağlayan gözüm kanlı yaş döker.
İniltilerim halkı uyandırır, kara talihim uyanmaz mı?

Gûl-i ruhsârına karşu, gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu, akar sular bulanmaz mı?

Gül yanağına karşı, gözümden kanlı gözyaşı akar.
Sevgilim! Bu gül mevsimidir, akan sular bulanmaz mı?

Gâmım pinhan dutardım ben, dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı?

Sıkıntımı gizli tutardım ben, yâre açıkla dediler
Bilmiyorum, söylesem, o vefasız inanır mı inanmaz mı?

Değildim ben sana mâil, sen ettin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gâfil, seni görgeç utanmaz mı?

Ben sana gönül vermemiştim, aklımı sen çeldin.
Beni ayıplayan şaşkın, seni görünce utanmaz mı?

Fuzûlî rind-i şeydâdır, hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı..

Fuzûlî, çılgın bir aşıktır, halka daima rezil olmuştur.
Ona bu nasıl bir sevdadır, bu sevdadan utanmaz mı diye sorun..

Fuzûlî
( 1483 – 1556 )

türk edebiyatı şiirleri - Gazel (Beni Candan Usandırdı) - Fuzûlî
türk edebiyatı şiirleri – Gazel (Beni Candan Usandırdı) – Fuzûlî

25. Her şey Sende Gizli – Can Yücel

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin…

türk edebiyatı şiirleri - Her şey Sende Gizli - Can Yücel
türk edebiyatı şiirleri – Her şey Sende Gizli – Can Yücel

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir